top of page

Profesyonel Bakış
 

Artan rekabet, teknolojik gelişmeler, ekonomik krizler ve küreselleşme gibi faktörler günümüz koşullarına değişik bir boyut kazandırmış, organizasyonların iç ve dış çevredeki bu değişime uyum sağlamak için büyük çabalar sarf etmelerine neden olmuştur. Başarıyı elde etmek için kısıtlı kaynakları öncelikli stratejiler üzerine kullanmak kaçınılmazdır. İşletmeler çeşitli modelleme ve analiz teknikleri kullanılarak “ne durumdayız?“ ve “nereye gidiyoruz?” sorularına cevap verebilecek, hiyerarşik yapı içerisinde mevcut ve gelecek durumun kavranabilmesini sağlayabilecek, bu doğrultuda stratejileri geliştirebilecek ve değerlendirebilecek bir yöntem arayışı içerisine girmişlerdir.

 

Amacı ne olursa olsun, bir işletmenin faaliyetlerinin kesintisiz olarak devam edebilmesi için, bu işletmenin mal ve hizmet üretimini düşük maliyet ve kalite yüksekliğine dayandırması, müşterinin tercihine uygun ürün seçimini yapması, ulusal ve uluslararası piyasalarda rekabet edecek düzeye ulaşabilmesi, ürünün maliyetini asgari düzeye çekebilecek şekilde işletme prensiplerine uymasının yanısıra, işletmede çalışanların refah düzeyini yükseltecek bir politika izlemesi, ayrıca bulunduğu çevreyi de tahrip etmeyerek toplumun güvenini dolayısıyla işletmenin güvenilirliğini sağlaması gerekmektedir. Bunları sağlayamadığı taktirde başarısızlık potansiyeli çok yüksektir.

 

İşletme için değişim, içinde bulunduğu rekabet ortamı ve bu ortamda varolabilmek için geliştirmek zorunda olduğu stratejilerine göre biçimlenmektedir. Bu yüzden stratejik planlamada doğru kararlar vermek hayati önem taşır. Deneyim, bir yere kadar yeterli görülebilir. Ancak değişimler o kadar hızlı olmaktadır ki, daha önceden öngörülerde bulunabilmek artık mümkün olmamaktadır. Sistematik ve proaktif bir yaklaşıma ihtiyaç duyulmaktadır. Belirlenecek strateji kuruma başarı veya başarısızlığı getirecektir. 

 

İşletmelerin yönetiminde bulunan yöneticilerin, işletmelerinin en iyi şekilde yönetilmesi, sağlıklı üretim ve pazarlama yapabilmesi, müşteri ağının genişlemesi ve gelecekte hedeflediği yerde olabilmesi için günümüz yönetim tekniklerinden faydalanması gerekir. Ayrıca yöneticiler, gelecek için rekabet edilmesi söz konusu olduğunda işletmenin hızlı bir şekilde yeni kazanç kaynakları oluşturmasını garantiye alarak işletmelerinin faaliyetlerini sürdürmesini sağlamak zorundadırlar.

 

Üretim ve pazarlama kararlarının nitelikleri ve aralarındaki yakın ilişkileri dikkate alındığında bu iki işletme fonksiyonu ile ilgili kaynakların israf edilmesinin önlenmesi, pazar fırsatlarının değerlendirilmesi ve işletmenin bir bütün olarak rekabet üstünlüğü sağlaması için uygun stratejilerin geliştirilmesi gerektiği görülmektedir. Uygulamayı sağlamak için iş stratejileri ile teknoloji stratejilerini bütünleştirip doğru kurumsal alt yapının sağlanması gözetilmelidir. 

 

Tüm bu anlayış sonunda firmanın hedefi, kaynakları en az kullanarak maliyeti düşüren, minimum girdi ile maksimum çıktıya ulaşan yalın ve esnek bir sisteme ulaşmak olmalıdır. 

© 2015 by ERSİN ÇETİNKAYA

bottom of page